Kalp ve şeker hastaları için
iyi haber
Bugüne kadar başka hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı
ilaçların şeker ve kalp hastaları üzerindeki etkisi araştırılıyor.
Şişmanlık,
şeker ve kalp hastalıkları üzerine araştırma yapan Harvard Üniversitesi Genetik
ve Kompleks Hastalıklar Bölümü Başkanı Prof.
Dr. Gökhan Hotamışlıgil
ve ekibi, bugüne kadar kistik fibroz ve karaciğer sirozu tedavisinde kullanılan
iki ilacı, bir yıl içinde şeker ile kalp hastalıkları için 30 gönüllü hastada
deneyecek.
Bunlar yeni atılımlar
Prof.
Dr. Hotamışlıgil,
yıllardır sürdürdükleri araştırmaların bu yıl meyvelerini vermeye başladığını
belirterek, hastalıkları anlama ve mekanizmalarını çözme açısından yeni
atılımlar gerçekleştirdiklerini söyledi.
3 tane ana grup var üzerinde
çalıştığımız. Hepsi şişmanlıkla beraber ortaya çıkan hastalıkların, gruplar
halinde tedavi etme ihtimaliyle ilgili diyen Hotamışlıgil, bu tedavilerin
gerçekleşebileceğini genetik çalışmalarla ortaya koyduklarını, ayrıca
tedavilerin kimyasal yöntemlerle de olabileceğini bulduklarını
anlattı.
Amaç hatalı çalışan sistemi düzeltmek
Hotamışlıgil, gen
değişiklikleriyle insanların tedavisinin henüz mümkün olmadığını ifade ederek,
bu yıl tedavi için birer kimyasal ön madde elde etmeyi başardıklarını, genleri
değiştirmeye ihtiyaç olmadan, hatalı çalışan veya fire veren sistemleri
düzeltecek kimyasallar üretmeye başladıklarını ve bu kimyasal maddelerin
hastalık taşıyan hayvan modellerinde çarpıcı sonuçlar verdiğini
bildirdi.
Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, Hayvanları tedavi etmek
istemiyoruz. Esas amaç bu tedaviler insana geçebilecek mi? Ön göstergeler bunun
olabileceğini gösteriyor. Hayvanlarda bulduğumuz mekanizmalar, insanda da bozuk
çalışan mekanizmalar dedi.
Doğa bu deneyi bizden önce yapmış
Bazı
insanlarda kalp ve şeker hastalığı gelişme riskinin farklı olduğuna işaret eden
Hotamışlıgil, insanlarda bazı mutasyonların canlının genetik yapılarında meydana
gelen değişmeler var olduğunu hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
Doğa,
bizim yapmak istediğimiz deneyi yapmış vaziyette. Bu bize, eğer doğanın yapmış
olduğunu biz de taklit edebilirsek, aynı sonuçları elde edeceğimizi gösteriyor.
Bu yol insan hastalığı için de etkili. O zaman insanlar için güvenlik içinde bu
ilaçlar kullanabilecek. Bu ilaçlar, uzun süreçte kullanılacak ilaçlar olacağı
için güvenlik barajları çok yüksek. Özellikle yan etkilerinin çok iyi
anlaşılması lazım. Şu anda üzerinde durduğumuz en önemli konu bu, ilaçlar
insanlar üzerinde güvenlikli olarak kullanılabilir mi?
İnsanda teste
hazır ilaçlar
Prof. Dr. Hotamışlıgil, buldukları bir grup ilacın bu yıl
testlerine başlamak istediklerini belirterek, şunları kaydetti:
Geçen yıl
kimyasalları tararken bir grup ilaç ortaya çıkarmıştık. Daha önce insanlarda
başka nedenlerle kullanılmış, güvenilirliği bilinen ama etkinliği çok iyi
olmayan bir grup ilacı ele almıştık. Bu ilaçlar geçmişte farklı alanlarda
kullanılmışlar ama yeterince etkin olmadıkları için terk edilmişler. Biz bu
ilaçlardan 2 tanesini ortaya çıkardık. Bu 2 grup ilaç, insanlarda hemen test
edilmeye hazır.
Bu ilaçlar 2 hastalık grubunda test edilecek. Bunlar
diyabet ile yüksek kolesterol ve damar sertleşmesiyle ortaya çıkan kalp
hastalıkları. Bu ilaçlardan biri kistik fibroz denilen, çocukluk çağında görülen
genetik bir solunum sistemi hastalığı için destekleyici ilaç olarak kliniğe
sokulmuş. Güvenlikten geçmiş.
Diğeri ise karaciğer sirozu tedavisinde
kullanılmış bir ilaç. İlaç doğal olarak canlılarda üretilmiş ve safra asidinin
türevi. Şu anda mevcut olan en güvenilir ilaçlardan bir tanesi. Bu ilaçları 30
kişilik bir gönüllü hasta grubunda deneyeceğiz. İlacın hastalara ilk verilmesi
izinler göz önüne alındığında 1 yılı bulur. Bu ilaçlar kısa bir süre denenecek.
Birkaç aylık bir tedavi süreci olacak. Bu ilaçlar bu sürede etkilerini
gösterecek. Daha sonra ilacın bu alanda ruhsatlanması sürecine
geçilecek.
Türkiyede yok
Hotamışlıgil, bu ilaçların
kullanılabileceğini, ABD ve bazı Avrupa ülkelerinde bulunduğunu, ancak Türkiye
de olmadığını anlatarak, Ön çalışmayı yaptıktan sonra eğer ilaç etkili oluyorsa
bunu yayınlayacağız ve o andan itibaren doktorların hastalarına bu ilacı tavsiye
etmelerine engel olamayacağız dedi.
Söz konusu ilaçların prensipte etkili
olduğunun görüldüğünü ifade eden Hotamışlıgil, Ama doz olarak yeterince etkili
olmazsa o zaman mevcut ilaçların ıslahına gitmek gerekecek. Zaten ilacın ıslahı
çalışmalarına da başladık. Böylece ilacın daha iyi versiyonları ortaya çıkacak
diye konuştu.
alıntıdır......!